-->

Eski Dünyanın En İyi 10 Kahramanı

Reklam

Herkül, Beowulf, Kral Arthur ve Thor, hiç var olmadılar ama hepsi bilinen savaşçılar. Eski zamanlardaki gerçek hayat kahramanları ne yazık ki hak ettikleri tanınmışlığa sahip değiller. Gerçek kahramanların oluşturduğu listeyi derledik.

10) Musa (İsrail)


Musa, İbrahimî dinlerde bir peygamber; bununla birlikte akademik çevreler Musa'nın tarihsel bir insan değil efsanevi bir figür olduğu konusunda uzlaşmıştır. Kesinlikle Hristiyan inancı için bir kahraman, ama en önemlisi, Yahudiler için bir kahraman .

Musa, dünyaya herkesin özgür olmayı hak ettiğini gösterdi; ilk insan köleliğe karşı mücadele etti. Musa bir Mısır prensi olmasına rağmen, rahat bir yaşamını insanlarıyla birlikte olmak için terk etti. İsrailliler için çok şey feda etti. Onlar için savaştı ve onları Mısır'ın dışına çıkardı. Onsuz İsrail ulusunun asla var olamayacağını söylemek gerekir. Dahası, Musa'yı daha da kahraman kılan şey, cesur bir şekilde halkını özgürleştirmesi ve Vaat Edilen Topraklara götürmesidir.

9) Rana Kumbha (Hindistan)


Rana Kumbha, 13. yüzyılda Hindistan devleti Mewar eyaletini yöneten büyük bir savaşçı ve liderdi. Bu kahraman, dünyaya müzik, sanat ve hayatta güzel olan her şeyin savaş ve şiddet arasında bile var olabileceğini gösterdi. Khumba Krallığını ve en önemlisi halkını Müslümanlar tarafından istila edilmekten ve yok edilmekten korumaktaydı.

Alauddin Khilji, Khumba'nın düşmanıydı. O da büyük bir Müslüman lider ve savaşçıydı, ama Khumba'yı yenmeyi asla başaramadı. Aslında hiç kimse Khumba'yı savaşta yenmeyi başaramadı ve ona “hiç savaş kaybetmeyen kral” ünvanını kazandırttı.

Mükemmel bir savaşçı olmasına rağmen, Khuma hayatının çoğunu savaşmaya adamadı. Aslında müzikal bir dahi ve bilgindi. Öğrenmeyi sevdi ve Hint kültürünü, özellikle de Hint klasik müziğini korumak için çok çalıştı. Bunun yanı sıra, ünlü Vijay Stambha gibi birçok güzel Hint tapınağının ve anıtının yapımını da üstlendi.

8) Lapu-Lapu (Filipinler)


Lapu-Lapu Mactan Adası sultanı olan Lapu-Lapu Filipinler'in ilk ulusal kahramanıdır. İşgalci sömürgecilere karşı savaşmış, şereflerini korumuş ve onlara onurlu bir tarih bahşetmiştir.

Lapu-Lapu, Filipinli insanlar tarafından ilk inatçı kahramanları olarak kabul edilir. Halkının özgürlüğü için savaşan korkusuz bir kabile lideriydi. Komşu kabilelerin teslim olmasına ve istilacı İspanyollara yenilmeyi reddetti. Yabancı istilaya direndi ve halkının özgürlüğü için çok savaştı. Mactan adasında düzenlenen bir savaşta, Lapu-Lapu, Magellan'ı öldürdü.

7) Büyük Yu (Çin)


Büyük Yu, Çin'in efsanevî Xia Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Yu'nun hükümdarlığı için önerilen tarihler, Çin'in en eski yazılı kayıtları olan geç dönem Shang Hanedanı'nın fal yazıtlarından neredeyse bin yıl önce geçmektedir. Yu kana susamış bir savaşçı değildi, ama birçok kişi tarafından Çin tarihinde önemli bir etki yarattığı için kötü niyetli bir kahraman olarak görülüyor.

Eski Çin'in büyük sorunlarından biri olan sel felaketini başarıyla çözdükten sonra “Büyük” unvanı Yu'nun adına eklendi. Eski zamanlarda Çin, ağır sellerle boğuşuyordu. Yu'nun babası Gun, bu sorunu başarıyla çözdü, ancak dokuz yıl sonra, selleri kontrol etme yöntemi artık işe yaramadı. Çok fazla zorlukla karşılaştı, ancak sıkı çalışması ve fedakarlıkları sonunda sonuç verdi. On üç yıl sonra, nihayet selleri kontrol etmeyi başardı.

Ek olarak, Büyük Yu, eski Çin'de tarımı geliştirmek için çok çalıştı. O ve oğlu sadece insanlara bitki yetiştirmeyi öğretmekle kalmadı, aynı zamanda kaz, ördek ve balık yetiştirmelerine de yardımcı oldular. Büyük Yu'nun öncülüğü ile birlikte eski Çinliler mutlu ve başarılı yaşamlar yaşadı.

6) Narmer (Mısır)


Narmer, birçok bilim adamı tarafından, Mısır'daki ilk hanedanlığı kurmuş olan firavun olarak adlandırılmaktadır. Öte yandan, bazı insanlar onun hiç var olmadığını ve sadece eski bir efsanevi figür olduğunu iddia ediyorlar.

Narmer hakkında bildiğimiz bilgilerin çoğu, İngiliz arkeologlar Frederick Green ve James Quibell tarafından 1897'de Hierakonpolis'te bulunan Narmer Paletinden geliyor. Bu eser Menes'in Mısır'ı birleştirdiği bilinen bir gerçeği ispatladı. Narmer Paletine göre, Mısır'ın iki krallığını - Yukarı ve Aşağı Mısır'ı birleştiren Narmer'di. Bu keşif, birçok uzmanın Menes ve Narmer'in aynı kişiyi ifade ettiğini varsaymasına rağmen, bu teoriyi ispatlayacak kanıt bulunmadığını ortaya koydu.

Narmer, Mısır'ın ilk kralı ya da firavunu olarak kabul edilir. Savaştaki zaferleriyle tanınmayabilir, ancak bugün bildiğimiz Mısır uygarlığının temelini attı. İki krallığı birleştirmediyse, Mısır'da Giza Piramitleri ve Büyük Sfenks gibi gördüğümüz muhteşem mimari harikalar hiç inşa edilmemiş olabilirdi.

5) Perikles (Yunanistan)


Perikles, Herkül kadar güçlü olmayabilir, ama yine de büyük bir kahramandı. Savaşta kazandığı çok sayıdaki zafer nedeniyle değil, Yunan medeniyetine ve dünyaya yaptığı büyük katkı nedeniyle.

Liderliği altında, birçok nefes kesici anıt ve yapının inşasını gerçekleştirerek Atina'yı çok güzelleştirdi ve sıradan vatandaşları destekleyen yasaları aşarak antik Atinalıların hayatını iyileştirdi. Saltanatına “Perikles Çağı” denir ve kültürün, sanatın, eğitimin ve en önemlisi de demokrasinin gelişmesiyle karakterize edilir. Ayrıca Atina'yı oyun yazarlarının, şairlerin, mimarların, heykeltraşların, filozofların ve sanatçıların gelişebileceği bir cennete çevirdi. Bu adam öylesine harikaydı ki Thucydides tarafından “Atina'nın ilk vatandaşı” ilan edildi.

Fakat belki de Perikleslerin dünyaya verdiği en büyük katkı, muhteşem Partenon'un bulunduğu Akropolis'in yapımıydı. O olmasaydı, dünya bu iki olağanüstü anıtın ihtişamına asla şahit olmazdı.

4) Caractacus (Birleşik Krallık)


Ayrıca isimleri Caradoc ve Caratacus olarak bilinen, Caractacus İngiltere'nin ilk kahramanı olarak kabul edilir. Halkının özgürlüğü için savaşan cesur ve sert bir kabile lideriydi. O zamanlar Roma İmparatorluğu Büyük Britanya'yı istila ediyordu; birçok kabile lideri zaten Romalılara yenik düştü, ancak Caractacus teslim olmayı reddetti.

Dokuz uzun yıl boyunca, Caractacus, korkusuz adam grubuyla birlikte özgürlüklerini korumak için cesurca savaştı. Bu kahraman bazı yenilgiler yaşadı, ancak bu direnişi sürdürmesini engellemedi. Tüm kalbiyle sert bir şekilde savaştı ve vatandaşlarının özgürlüğü için çok uğraştı. Bir Roma valisi olan Ostorious Scapula'nın ellerinde mağlup edilmesine rağmen, adı bir efsane haline geldi. Roma İmparatorluğuna İngilizlerin cesur, korkusuz ve fethetmeleri kolay bir insan olmadığını gösterdi.

Yenildikten sonra ailesi ile birlikte Roma'ya getirildi. Orada imparatora karşı hayatını kurtaracak ikna edici bir konuşma yaptı. İmparator Caractacus'un bağışlanmasını emretti ve hayatının geri kalanını Roma'da barış içinde yaşamasını sağladı.

3) Kraliçe Seondeok (Kore)


Çok genç yaşta, Kraliçe Seondeok mükemmel bir cesaret gösterdi. Bu nedenle, babası Kral Jinpyeong'un halefi olmak için onu seçmesi şaşırtıcı değildi. Kraliçe Seondeok, 26 yaşında Silla Krallığı'nın 27. hükümdarı oldu. Çok genç olmasına rağmen, şiddet ve savaşla karakterize bir dönemde halkını ve krallığını korumayı başardı.

Kraliçe Seondeok da iyi bir diplomattı. Kore ile diğer iki krallığının (Goguryeo ve Baekje) halkına ve toprağına saldırmasını önlemeye yardımcı olan Çin ile güçlü bir ittifak kurmayı başardı. Ayrıca, Kraliçe Seondeok'un en büyük başarılarından biri, dünyanın en eski astronomik gözlemevi olarak kabul edilen “Yıldızları Gözetleme Kulesi” nin yapımıydı.

2) I. Hüsrev (İran)


I. Hüsrev 531–579 yılları arasında Sasani İmparatorluğu'nun hükümdarıydı. I. Kubâd'ın oğluydu ve babasından sonra tahta çıktı. Krallığını güçlü bir şekilde yöneten dürüst ve doğru bir liderdi. I. Hüsrev halkı için, onlara emsali görülmemiş bir refah ve gelişme getiren bir kahramandır.

Birçok görkemli saray ve kentin yapımını gerçekleştirdi, ticaret yollarını onardı ve yeni barajlar ve köprüler inşa etti. Bunun dışında, rasyonel ve adil olan bir vergi sistemi başlattı. Açık fikirli ve diğer insanların manevi inançlarına saygılıydı. Ayrıca, dünyanın ilk tıp üniversitesi olan Gondi Shapur Üniversitesi'nin kurulması hükümdarlığı döneminde yapıldı.

1) Cincinnatus (İtalya)


“Roma Cumhuriyeti'nin Kurtarıcısı” olarak kabul edilen Cincinnatus, liderin gerçek niteliklerini gösteren bir inatçı bir kahramandı. Cincinnatus zengin bir asildi ama oğlu Caeso bir suça karıştıktan sonra fakir bir çiftçi haline geldi. Fakir olmasına rağmen, Romalılar tarafından saygı görüldü. Roma krizdeyken, Senato tarafından yönetime seçildi. Yetki ve gücünü kullanarak Roma'da barış ve düzeni sağladı. Senato, Cincinnatus'un yeniden yönetici olarak seçmek istedi, ancak şaşırtıcı bir şekilde, kendisini yeniden seçmenin Roma yasalarına aykırı olduğunu söyleyerek reddetti.

Yıllar sonra, Roma yine krizdeydi. Bu sefer Aequi tarafından saldırıya uğradılar. Bir kez daha, Cincinnatus arandı ve yönetime seçildi. Cincinnatus, kuvveti ve zekasıyla, Romalıları zafere götürdü. Ancak, Cincinnatus yönetimi tekrar alçakgönüllülükle reddetti ve şaşırtıcı bir şekilde çiftliğine geri dönmeyi seçti.

Cincinnatus, güç ve servetin kendisini yozlaştırmasına izin vermeyen büyük bir liderdi. İhtiyaç duyduklarında halkına hizmet etmeye hazırdı ve tehdit sona erdiğinde gücünden vazgeçmeye çok istekliydi.

Reklam