-->

Tüm Zamanların En İyi 10 Kadın Sporcusu

Reklam

Tüm zamanların en iyi kadın sporcusunu seçerken göz önünde bulundurulması gerekenler, oyuncunun ham yeteneği ve doğuştan gelen yeteneklerini içermektedir. Bazı bireyler seçtikleri sporda olağanüstü bir yetenekli gibi görünmektedir ve bu tür doğal yeteneklerin önemini azaltmak zordur. Ancak, sıkı çalışmayı, disiplini ve oyuna olan bağlılığı değerlendirmek de önemlidir. Şimdiye kadar kendi spor dallarında yarışan en baskın, ikonik kadın sporcuların listeledik.

10) Sonja Henie


Sonja Henie, Norveç asıllı Amerikalı artistik patinajcı. Art arda 10 yıl bayanlar amatör dünya şampiyonluğunu, ayrıca 1928, 1932 ve 1936 Kış Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya kazandı. Aynı zamanda bir işkadını olan Henie, hem profesyonel buz patencisi, hem de sinema oyuncusu olarak büyük başarı ve servet edinmesiyle de tanınır.

Bale eğitimi gören Henie, baleye özgü bazı hareketleri artistik patinajla birleştirdi. Artistik patinajın alışılmış bir dizi düz hareketten olağanüstü bir gösteriye dönüşmesinde belirleyici rol oynadı. 1936 Olimpiyat Oyunları'nda kazandığı zaferin ardından profesyonel oldu. Henie, 1936 Kış Olimpiyatları öncesinde, Berlin'de bir sergi'de Nazi selamı ile Hitler'i karşılamış ve Norveç basını tarafından kınanmıştır. Garmisch-Partenkirchen'deki Olimpiyatlarda Nazi selamını tekrar etmedi, ancak oyunlardan sonra Hitler'in uzun bir yazıt ile imzalı bir fotoğrafını aldı ve Berchtesgaden'de ki tatil evinde Hitler ile öğle yemeği davetini kabul etmiştir. Hollywood Ice Revues'ün yıldızı olarak Avrupa ve Amerika'da turnelere çıktı. 1951-1952 yıllarında buz dansı gösterilerinin yapımcılığını üstlendi. Sinema oyunculuğuna başladığı ilk yıllarda (1937-1945 arasında 10 filmde oynadı) filmleri en yüksek gişe geliri sağlayan birkaç oyuncudan biriydi.

9) Yelena İsinbayeva


Yelena Hacıyevna İsinbayeva, sırıkla atlama branşında yarışan Rus atlettir. 5 yaşından 15 yaşına kadar jimnastikçi olarak çalıştı. Boyunun uzunluğu nedeniyle jimnastikten uzaklaştı. Boyu 1.74 m.dir. 1998'de Annecy - Fransa'da yapılan Dünya Küçükler Şampiyonası'nda 4 metre atladı ama 10 santimetreyle madalya sıralamasına giremedi. 1999'da Dünya Gençler Oyunları'nda 4,10 m atlayarak ilk altın madalyasını aldı.

2004 Yaz Olimpiyatları'nda 4.91 m atlayıp dünya rekoru kırarak altın madalya kazandı. 2004 ve 2005 yıllarında iki kez IAAF tarafından yılın kadın atleti seçildi. 19 dünya rekoru kırdı. 22 Temmuz 2005'te 5 metreyi geçen ilk kadın sırıkçı oldu. 2005 sezonu sonunda antrenörü Trofimov'dan ayrıldı ve Sergey Bubka'nın eski antrenörü Vitaly Petrov ile çalışmaya başladı.

29 Temmuz 2008'de Monako'daki bir galada 5.04 m'lik derecesiyle kendisine ait olan önceki Dünya rekorunu (5.03 m) geliştirdi.

18 Ağustos 2008'de 2008 Beijing Yaz Olimpiyatları'nda 5.05 m'lik derecesiyle hem kendisine ait olan rekorunu hem olimpiyat rekorunu hem de dünya rekorunu kırdı.

28 Ağustos 2009'da Zürih'te yapılan Golden League yarışmasında 5.06 m atlayarak kendine ait olan dünya rekorunu geliştirid.

8 Eylül 2009'da Brüksel'de yapılan Golden League yarışmasında tüm ayaklarda birinci olduğu için $ 333,333'luk JackPot'u kazandı.

8) Annika Sörenstam


Annika Sörenstam, emekli bir İsveçli Amerikalı profesyonel golfçüdür. Tarihin en iyi golfçülerinden biri olarak kabul edilir. 2008 sezonunun sonunda rekabetçi golf oynamaktan uzaklaşmadan önce, profesyonel olarak 90 uluslararası turnuva kazandı ve en çok kazanan bayan golf oyuncusu ünvanını aldı. 18 diğer uluslararası turnuva dahil olmak üzere 72 resmi LPGA turnuvasını kazandı ve en yakın rakibinden 2 milyon doların üzerinde, 22 milyon doların üzerinde kazançla LPGA'nın kariyer tarihinin en çok kazananı oldu.

Yılın Oyuncusu ödülü ve LPGA oyuncusu için en düşük sezon skoruna sahip altı Vare Kupasını kazanan, yarışmada 59 çeken tek kadın golfçü. 2004’te 68.6969’da sezonun en düşük puanı olan ortalamayı içeren tüm zamanların çeşitli rekorlarını tutuyor.

1994-2007 yılları arasında Sekiz defa Avrupa'yı Solheim Kupası'nda temsil eden Sörenstam, 2011 Solheim Kupası sırasında İngiltere'nin Laura Davies'in rekorunu geçinceye kadar tüm zamanların önde gelen puanları oldu.

7) Jackie Joyner-Kersee


Jackie Joyner-Kersee, Amerikalı atlet. Kariyerini sonlandırmış olup, heptatlon ve uzun atlamada dünya rekorlarını kırmıştır.

Lisedeyken uzun atlamada Illinois eyalet rekoru kırdı. Atletizmin yanı sıra lisenin basketbol ve voleybol takımlarında da yer aldı. Antrenörünün önerisi üzerine çalışmlarını atletizmde yoğunlaştırdı. Heptatlonda yarışmaya başlayarak dört kez ABD gençler birinciliği kazandı.

1984 Yaz Olimpiyatları'nda, heptatlon yarışlarının gidişi içinde belirleyici duruma gelen 800 metre koşusunu kazanamadığı için altın madalya alamadıysa da, Ağustos 1986'da, 7.158 puanla bu dalda Dünya rekoru kırdı. Ertesi yıl Roma'da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 7.128 puanla bu başarısını sürdürdü. 13 Ağustos 1987'de, Pan Amerikan Oyunları'nda 7,45 m'yle uzun atlamada dünya rekorunu ele geçirdi. Ayrıca 1988 Seul Olimpiyat Oyunları'nda 7.291 puanla heptatlonda olimpiyat ve Dünya rekoru, uzun atlamada da 7,40 m ile olimpiyat rekoru kırdı. Bu başarısıyla Olimpiyat Oyunları tarihinde bayanlar uzun atlamada altın madalya kazanan ilk Amerikalı atlet olarak tarihe geçti.

1992 Yaz Olimpiyatları'nda kariyerindeki heptatlondaki ikinci altın olimpiyat madalyasını kazandı, uzun atlamada ise Alman Heike Drechsler'ın ardından ikinci oldu. 1993 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda heptatlon yarışlarına kötü bir başlangıç yapmasına ve son yarıştan önce ikinci sırayı almasına rağmen, 800 metrede Alman rakibi Sabine Braun'u farklı geride bıratı ve 6.837 puanla dünya şampiyonu oldu.

1996 Yaz Olimpiyatları öncesinde yaşadığı sakatlığa rağmen, heptatlondaki üçüncü olimpiyat şampiyonluğunu kazanmak için yarışlara katıldı. Heptatlonun ilk yarışı olan 100 metre engellide lifi atan 34 yaşındaki atlet, daha sonra yarışlardan çekildiğini açıkladı.

Jackie Joyner-Kersee 1988'de elde ettiği 7.291'lik dünya heptatlon rekorunu 2002'ye kadar elinde tuttu. Geçerli olan en uzun heptatlon rekoruna sahip olmuş olan Joyner-Kersee, 7.000 puanı en sık görmüş olan heptatlattir. Florence Griffith-Joyner'ın görümcesidir.

6) Martina Navrátilová


Martina Navratilova, eski tenisçi ve antrenör. Eski dünya 1 numarası tenisçi Billie Jean King, 2006 yılında yaptığı açıklamada Navratilova'nın "tekler, çiftler ve karışık çiftlerde, şimdiye kadar yaşamış en büyük tenisçi" olduğunu ifade etmiştir.

Navratilova, teklerde 18, çiftlerde 31(tüm zamanların rekoru) ve karışık çiftlerde 10 Grand Slam şampiyonluğu kazanmıştır. Teklerde kazandığı 167 ve çiftlerde kazandığı 177 kupa ile tüm zamanların açık dönemi rekorunu kırmıştır. 1978-87 arasında 9 yıl dünya sıralamasında 1 numaraya yükselme başarısı gösterdi.

Tenis yazarı Steve Flink The Greatest Tennis Matches of the Twentieth Century isimli kitabında onun için 20.yüzyılın Steffi Graf’tan sonra en iyi kadın tenisçisi olduğunu söylerken tenis tarihçisi ve gazeteci Bud Collins ise onun tüm zamanların en iyi tenisçisi olduğunu belirtmiştir.

5) Serena Williams


Serena Jameka Williams, Amerikalı profesyonel tenisçi. 23 Grand Slam şampiyonluğu ve çift kadınlarda üç, tek kadınlarda bir olimpiyat altın madalyası vardır. Serena Williams bu zaferleriyle şimdiden tenis dünyasının en önemli oyuncularından birisi olmuştur. 2005 yılında dünyaca ünlü bir tenis dergisi tarafından son 40 yılın en iyi 17. oyuncusu seçilmiştir. Genç yaşında kız kardeşi Venus Williams ile profesyonel hayata adım atmış ve kısa sürede dünyanın 1 numarası olmuştur. Dünyanın en çok para kazanan kadın sporcusudur.

2013 Haziran ayında düzenelenen Fransa Açık'ta finalde Sharapova'yı yenerek 11 yıl aradan sonra Roland Garros'ta şampiyonluğa ulaştı.

4) Věra Čáslavská


Věra Čáslavská, 1964 Tokyo ve 1968 Meksiko olimpiyatları şampiyonu, 1950 ve 1960'larda, Olimpiyat Oyunları ile Dünya ve Avrupa şampiyonalarında toplam 22 madalya kazanan Çek eski jimnastikçi.

1989'da Çekoslovakya Milli Olimpiyat Komitesi başkanlığına seçildi. 1995'te Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyeliğine atandı aynı yıl Çek Cumhuriyeti Liyakat Nişanı'yla onurlandırıldı. Věra Čáslavská Olimpiyat Oyunları tarihinde bireysel yarışmada en çok madalya alan üçüncü sporcudur.

3) Larisa Latınina


Larisa Semyonovna Latınina, Sovyet jimnastikçi. 1956 ve 1964 yılları arasında Sovyet takımı ile 4 tane, bireysel ise 14 olimpiyat madalyası kazanmıştır. Toplamda kazandığı 18 madalya ile 2012'ye kadar en fazla olimpiyat madalyası kazanan sporcu rekorunu 48 yıl elinde tutmuştur. Amerikalı yüzücü Michael Phelps kendisinin en fazla madalya rekorunu kırmış olsa da en fazla bireysel olimpiyat madalyası kazanma rekoru (14) hala kendisine aittir.

Latınina, Sovyetler Birliği'nin jimnastikteki başarısına katkıda bulunan isimlerden biri olarak bilinir. 1966 yılında sporu bıraktıktan sonra Sovyetler Birliği takımının koçluğunu yapmıştır. 1977'de bu görevivini bırakana kadar Sovyet takımı onun koçluğunda 1968, 1972 ve 1976 Olimpiyatlarında takım altın madalyasını kazanmıştır.

2) Steffi Graf


Stefanie Maria Graf, 377 hafta ile dünyanın en uzun süre 1 numarada kalan tenisçisidir. Open era'da 22 grand slam ile en çok grand slam kazanan 2. tenisçidir. Graf henüz üç yaşındayken evlerinin salonunda raketi nasıl tutması gerektiğini gösteren babasından, ilerleyen yıllarda da tenis sporunun tüm inceliklerini öğrenecekti. Kortlarda çalışmaya ilk başladığındaysa 4 yaşındaydı. Bir yıl sonra ilk turnuvasına katıldı. O dönem ne kadar turnuva varsa katılmış olan sporcu 1982'de ilk ödülünü aldı ve European Championships'te birinci oldu.

1983 yılındaki ilk profesyonel sezonunda iyi bir çıkış yakalayamadıysa da daha sonraki dönemlerde stilini oldukça geliştirdi. 1984'te Wimbledon'da yapılan turnuvada İngiliz sporcu Jo Durie'yle yaptığı müsabakada gösterdiği performansla tüm ilgiyi üzerine çekti ve bu uluslararası başarıları için sadece bir başlangıç oldu. Graf'ın tüm takvimi ve etkinliklerini babası kontrol ediyordu. Kızının özel hayatına da karışan Graf, onun sadece maçlara odaklanmasını istiyordu. Hayatı havaalanları ve tenis kortları arasında geçen sporcu, utangaç olarak tanınıyordu. 1985 ve 1986'da döneminin iki büyük tenisçisi Martina Navratilova ve Chris Evert'le yaptığı maçlarda 6 kez Evert'a, 3 kez de Navratilova'ya yenildi. Ancak 13 Nisan 1986'da Hilton Head, South Carolina'da yapılan Circle Cup'ta Graf Evert'in karşısında ilk kez büyük bir başarı kazanarak WTA Turnuvasının şampiyonu oldu. WTA'yi yine birbirinden başarılı üç turnuva takip etti: Amelia Island, Charleston ve Berlin. Graf artık tenis dünyasının yeni yıldızıydı ve maçların favorisi olarak gösteriliyordu.

Fransa Açık'ta kaptığı virüs dolayısıyla hastalanan oyuncu, Hana Mandlikova'ya yenildi ve rahatsızlığı dolayısıyla Wimbledon'a çıkamadı. 1987, Graf için oldukça sert geçen maçlarla doluydu. Key Biscayne, Martina Navratilova, Chris Evert ve Gabriela Sabatini'nin karşısında büyük üstünlük kazanan Graf, aynı yıl ilk yenilgisini Navratilova karşısında yaşadı.

1) Nadia Comăneci


Nadia Elena Comăneci, Rumen jimnastikçi. 5 olimpiyat altını, 3 gümüşü ve 1 bronz madalyası vardır. 1976 Yaz Olimpiyatları'nda tüm jüriden 10 üstünden 10 alan ilk ve tek sporcudur ve jimnastiğin popülerleşmesinde çok büyük katkısı vardır.

Bu sıra dışı yetenek henüz 8 yaşında iken Romanya Ulusal Şampiyonası’nda 13’üncü olarak dikkatleri çekmiştir. Ancak bu tarihten sonra daha başka bir yeteneğe dönüşen sporcu bir sonraki sene aynı organizasyonda birinci gelerek tüm dikkateleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Bu domestik başarının ardından çok geçmeden 10 yaşında uluslararası bir organizasyona katılan Nadia Comaneci, Yugoslavya-Romanya arasında düzenlenen turnuvada birinci gelerek uluslararası anlamada ilk altın madalyasına da kavuşmuş oldu. Bir sonraki yıl henüz 11 yaşında iken Macaristan, Polonya, İtalya gibi ülkelerde düzenlenen tüm jimnastik organizasyonlarında altın madalyaya uzanınca şöhreti tüm Avrupa’ya yayılmış oldu. Ancak kendisine esas şöhreti 1976 Montreal Yaz Olimpiyatları getirecekti; öyle ki bu organizasyonla beraber Times Dergisine de kapak olacaktı. Ayrıca 1975 ve 1976 yıllarında dünyada yılın atleti seçilmiştir.

1976’da Montreal’de düzenlenen Yaz Olimpiyatları’nda dünyada ilk kez bir kadın sporcu jimnastik dalında 10 tam puan almıştır. Nadia Comaneci’nin aldığı bu netice, kusursuz anlamına gelmektedir ve o zaman kadar bu puanı alan bir sporcuya rastlanılmamıştır. Nadia, Olimpiyat tarihinde eşi benzeri görülmeyen bir zafere imza atarken aynı zamanda da birçok kırılması imkansız rekora da sahip olmuştur.

Reklam