-->

Tüm Zamanların En İyi 10 Klasik Müzik Bestecisi

Reklam
tüm zamanların en iyi 10 klasik müzik bestecisi

Klasik Batı Müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Batı Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli olmasıdır. Yirminci yüzyılda, çok fazla ün kazanan ya da müzik sahnesinde bir etki bırakan çok fazla klasik müzik bestecisi olmamıştır. Tüm zamanların en iyi 10 klasik müzik bestecisini sıraladık.

10) Frédéric Chopin

frederic chopin

Frédéric François Chopin, (doğum adı Fryderyk Franciszek Chopin Szopen, Szopę ya da Choppen şeklinde de yazılır.) Polonyalı piyanist ve besteci.

Romantik dönemde yaşamış olup, genellikle piyano için eserler yazmıştır. Çağdaşlarına göre "oldukça farklı bir profesyonel teknikle ve şiirsel zeka gerektiren çalışmalar" yaptığı için dünya çapında ün kazanmıştır. Chopin o zamanlar Varşova Dükalığı'na bağlı olan Varşova'da doğdu, ve büyüdü. Doğumundan 5 yıl sonra yani 1815'te, Varşova Polonya Birliği'ne bağlandı. Bir harika çocuk olarak müzik eğitimini Varşova'da tamamladı, ve yine ilk bestelerini de bu şehirde vermiştir. Kasım 1830 İsyanı'ndan önce Polonya'dan ayrıldı.

21 yaşında Paris'e yerleşti. Burada yaşadığı 19 yıl boyunca sadece 30 açık hava konseri vermiş olup, daha çok kapalı mekanlarda ve az sayıda seyirci önünde performansını sergilemeyi tercih etti. Geçimini kendi yaptığı besteleri satarak, ve özel piyano dersleri vererek kazanmıştır. Onun piyano dersi oldukça rağbet gören bir uğraştı.

Chopin, kendisi gibi besteci olan Franz Liszt ile tanıştı ve ardından Liszt'in çağdaşlarından etkilenmiştir. 1835 yılında Fransız vatandaşlığını aldı. Polonyalı sanatçı Maria Wodzińska ile 1836 - 1837 yılları arasında geçen bir nişanın ardından, Fransız yazar George Sand ile sıkıntılı bir ilişki sürdürmüştür. 1838'de Sand ile birlikte Mayorka'ya yaptığı kısa ziyareti, onun müzik açısından en verimli dönemlerinden biri olmuştur. Son yıllarında bir hayranı olan Jane Stirling tarafından parasal destek almıştır. Stirling onu daha sonra 1848 yılında İskoçya'ya götürmüştür. Hayatı boyunca çeşitli sağlık sorunlarından müzdaripti. 39 yaşına girdiği 1849 yılında Paris'te hayatını kaybetti. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmemekle beraber, verem üstünde durulmaktadır.

Chopin'in bütün besteleri piyano içermektedir. Büyük bölümü solo piyano olmakla beraber, iki piyano konçertosu, birkaç oda müziği, ve Lehçe şarkılar yazmıştır. Tuş takımı kendine özgü olmakla birlikte, teknik açıdan zahmetli bulunur. Kendi performansları oldukça nüans ve dokunaklı olarak kayıtlara geçmiştir. Enstrümental ballad konsepti Chopin tarafından icat edilmiştir. Önemli piyano çalışmaları arasında mazurkalar, valsler, nocturnelar, polonezler, etütler, impromptular, prelüdler, sonatlar vardır. Bazıları ancak Chopin öldükten sonra yayınlanmıştır. Besteleme stilinde Polonya halk müziği, Bach, Mozart ve Schubert'in klasik etkileri ile birlikte etkisini gösterir. Tarz, müzikal form ve armonideki yenilikler ile milliyetçilikle olan ilişkisi hem Romantik dönem boyunca, hem de sonrasında etkisini göstermiştir.

Chopin'in müziği, müzik piyasasındaki konumu, politik ayaklanmalarla olan ilişkisi, hayat aşkı ve erken ölümü, onu Romantik çağın önde gelen figürlerinden biri yapmıştır. Besteleri halen popüler olarak kullanılmakla beraber, birçok film ve biyografinin de konusu olmuştur.

9) Pyotr İlyiç Çaykovski

pyotr ilyiç çaykovski

Pyotr İlyiç Çaykovski, Romantik Dönem Rus klasik müzik bestecisidir. Senfoni, opera, bale, enstrümantal ve oda müziği ile şarkı gibi birçok tarzda eser vermiştir. Günümüz klasik müzik repertuarında yer alan en popüler konser ve gösteri müziklerini yazmıştır. Bunların arasında Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel, Fındıkkıran bale müzikleri, 1812 Uvertürü, ilk Piyano Konçertosu, son üç senfonisi ve Yevgeni Onegin opera müziği sayılabilir.

Çaykovski orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Müziğe karşı erken yaştan itibaren yatkınlık göstermesine rağmen devlet memuru olmak için eğitim almıştır. Ailesinin istememesine rağmen müzik alanında kariyer yapmayı seçerek 1862 yılında Sankt Peterburg Konservatuvarı'na girdi ve 1865 yılında buradan mezun oldu. Bu formel, batıya yönelik eğitim Çaykovski'yi döneminin Rus Beşleri olarak bilinen ve genç Rus bestecilerden oluşan ulusalcı akımından ayırmıştır.

Her ne kadar önemli başarılara imzasını atmış olsa da duygusal anlamda kendini hiçbir zaman güvende hissetmemiş ve yaşamı boyunca kişisel krizlerle karşılaşmış ve dönem dönem depresyona girmiştir. Bunun etkenleri arasında bastırılmış eşcinselliği ve bunun açığa çıkma korkusu, kötü evlilik hayatı ve hiçbir zaman yüzünü görmediği,sadece maddi destek aldığı zengin bir dul olan Nadejda von Meck ile 13 yıl süren mektuplaşmasının sona ermesi sayılabilir. Özel hayatındaki hengâmeye rağmen ününü günden güne artırmış, Çar tarafından yaşam boyu maaşa bağlanmış ve dünya çapında konser salonlarında eserleri takdir görmüştür. 53 yaşında ani ölümüne kolera salgınının sebep olduğunu söylense de bazı kaynaklar bunun intihar olduğunu ileri sürmüştür.

Dünya üzerinde konser izleyicileri arasında çok popüler olmasına rağmen Çaykovski zaman zaman eleştirmenler, müzisyenler ve besteciler tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak günümüzde önemli bir besteci olduğu konusunda artık bir şüphe kalmamıştır. 20. yüzyılın başında ve ortalarında batılı eleştirmenler Çaykovski'nin müziğini bayağı bulmuşlar ve gerisinde bir düşüncenin yatmadığını öne sürmüşlerdir. Ancak bu küçümseme zamanla ortadan kaybolmuştur.

8) George Frideric Handel

george frideric handel

Georg Friedrich Händel, müzik tarihine opera, oratoryo, kantata, düet gibi vokal eserleriyle geçen Alman klasik batı müziği bestecisi.

Handel, 1712 yılında Londra’ya yerleşmeden önce Halle, Hamburg ve İtalya’da ciddi eğitim almış ve 1727 yılında İngiliz vatandaşı olmuştur. İtalyan Barok müziğinin önemli bestecilerinin ve orta-Alman polifonik koral geleneğinin büyük etkisinde kalmıştır. 15 yıl içinde Handel İngiliz soylularına İtalyan operasını sunmak için üç ticari opera binası işletmeye başlamıştır. Müzikolog Winton Dean Handel’in operaları için “Handel sadece büyük bir besteci değil aynı zamanda birinci dereceden dramatik bir deha” şeklinde yazmıştır. Alexander's Feast (1736) isimli eseri iyi eleştiriler almış ve Handel ingiliz koral eserlerine geçiş yapmıştır. Mesih’in (1742) büyük başarısının ardından İtalyan operası bestelemeyi tamamen bırakmıştır. Neredeyse kör bir şekilde İngiltere de neredeyse 50 yıl yaşamış ve 1759 yılında zengin ve saygıdeğer bir adam olarak ölmüştür. Cenazesi devlet tarafından onurlandırılmış ve Londra’daki Westminster Abbey’e gömülmüştür.

Johann Sebastian Bach ve Domenico Scarlatti ile aynı yıl doğan Handel, Su Müziği ve Havai Fişekler için Müzik ve Mesih gibi eserleriyle Barok dönemin en büyük bestecilerinden biri sayılmıştır. George II’nin taç giyme töreni için bestelediği dört anthem’den bir olan Zadok the Priest (1727), sonradan her hükümdarın geleneksel kutsama töreninde çalınmıştır. Handel 30 yıldan daha fazla bir süre boyunca 40'tan fazla opera bestelemiş, 1960'lı yıllardan itibaren barok müziğin ve otantik müzikal yorumların yeniden canlanmasıyla Handel’in operalarına ilgi büyümüştür. Hiçbir ülkenin ulusal biçemini simgelemeyen uluslararası nitelikte bir besteci olan Handel, yaşamında büyük üne kavuşmuş ve ününü ölümünden sonra da sürdürmüştür.

7) Giuseppe Verdi

giuseppe verdi

Giuseppe Verdi, 19. yüzyıl İtalyan operası ekolünden gelen en ünlü İtalyan besteci. Tüm dünyada eserleri en çok sahnelenen opera bestecilerinden birisidir.

Verdi, eserleriyle tiyatroyu geniş halk kitlelerine tanıtmış bir sanatçıydı. Bu başarısının arkasında tiyatronun olanaklarını çok iyi bilmesi ve onun gereksinimlerini karşılayacak tarzda eserler vermesi yatar. Operalarına konu bulmada çok titiz davranmış ve halkın hoşlanacağı türden güncel konuları ele almıştır. La Travaita operasında ilk defa toplum psikolojisiyle ilgili güncel bir konuyu işleyerek opera tarihçilerine göre o güne kadar kimsenin cesaret edemediği bir uygulamanın öncüsü oldu.

Verdi, bir yandan operaya İtalyan halk sanatının ezgilerini getirirken bir yandan da halkın sokaklarda söyleyebileceği yeni ezgiler yarattı. Bu nedenle eserleri hem sahnede, hem de sokaklarda söylenen bir sanatçı oldu ve müziği yeniden halkın hizmetine sunmayı başardı.

6) Johannes Brahms


Johannes Brahms, Alman besteci, piyanist ve orkestra şefi, 19. yüzyılın ikinci yarısının en önemli Alman romantik akım bestecilerindendir.

Brahms'ın yapıtları bütün Avrupa müzik geleneğini kapsar. Yalnızca Beethoven'la kalmayıp Johann Sebastian Bach, Georg Friedrich Händel ve Giovanni Pierluigi da Palestrina'nın da Brahms müziğinde etkisi vardır. Müzik tarihsel çalışmaların sonucunda Brahms müziğini üç döneme ayırabiliriz: Birinci dönem „Ein Deutsches Requiem“ e kadar olan kısımdır. İkincisi; ikinci piyano konçertosuna kadar olan kısımdır. Üçüncüsü ise 3.Senfoni ile başlar. İlk dönem için romantik temel üzerine oturmuş denilebilir. İkinci dönem güçlü bir klasik vurgusudur. Üçüncü dönem için ise romantik ve klasik temelin kendi içinde erimesi diyebiliriz.

5) Joseph Haydn

joseph haydn

Franz Joseph Haydn, Klasik dönemin ünlü Avusturyalı bestecisi. Hem Mozart’ı hem Beethoven’ı etkilemiştir. Baba Haydn olarak bilinir. En çok senfoni türündeki eserleriyle tanınır; bu türde 104 eser vermiştir. Kendisi gibi besteci olan Michael Haydn'in ve tenör Johann Evangelist Haydn'in erkek kardeşidir.

Profesyonel meslek hayatının büyük bir bölümünde zengin Macar ailesi Esterházy'nin evinde baş müzisyen olarak yaşamıştır. Orada kaldığı süre içerisinde birçok orkestra ve opera yönetmiştir. Diğer bestecilerinden uzak ve izole bir şekilde yaşam sürmesi ve zamanının müzikal akımlarından özgün çalışmalar sergilemesinden dolayı çok bilinen sözüyle tanımlanır: "Ben dünya'dan ayrıldım, yakınımdaki hiç kimse beni şaşırtamaz ve ıstırap veremez, ve ben de böylece orijinal kalmış olurum."

1797 yılında Kutsal Roma Kralı Franz II için bir beste hazırlamıştır. Yazmış olduğu besteden Avusturyalı Lorenz Leopold Haschka ilham alıp, Gott! erhalte Franz (Tanrı Franz'ı korusun) şiirini yazmıştır. Bu beste Habsburg monarşisi'nin 1918'deki yıkılışına kadar kullanılmış olup, 1. Cumhuriyet (1918 - 1919)'de de kullanılmıştır. 1841'de Alman şair August Heinrich Hoffmann von Fallersleben'in yazdığı Das Lied der Deutschen (Almanlar'ın Şarkısı)'nı bestelemiştir. 1922'de formu değiştirilerek sonradan Almanya'nın millî marşı haline gelmiştir.

4) Franz Schubert

franz Schubert

Franz Peter Schubert, Avusturyalı besteci. Yaklaşık 600'ün üzerinde lied, 9 senfoni (ünlü "Bitmemiş Senfoni"nin de içlerinde bulunduğu), operalar, çok sayıda oda müziği ve piyano parçaları bestelemiştir.

Schubert'in yaşadığı dönem klasik müzkte romantik akımın başladığı döneme denk gelir. Romantizmin ruhsal değişkenliklerine, çekiciliğine ve arayış dolu dünyasına yatkındır. L. Pamir'e göre "eşsiz ezgileri, ritim çeşitliliği, hafızada tutulan melodik cümleleri, beklenmedik modülasyonları ile Schubert en büyük müzisyenler arasındadır." Bazen bir günde 5-6 beste yazan Schubert için Liszt şöyle demiştir: "Kuş için uçmak ne kadar doğalsa Schubert için de beste yapmak o kadar kolay ve doğaldır. Bugüne kadar gördüğüm en şair müzisyendir."

L. Erol da Schubert ve Beethoven'i şöyle karşılaştırır: "Schubert'in Beethoven'e duyduğu hayranlık kendisini ona benzetmesinden kaynaklanmaz. Bu iki besteci birbirinden farklıdır. Schubert aslında tamamen lied, arya, serenat gibi küçük müzik formlarının ustasıdır, Beethoven ise senfoni, konçerto gibi büyük müzik formlarının ustasıdır. Schubert izler ama izlediğini özümleyerek kendileştirir. Bunu o kadar kolaylıkla yapar ki, bazen günde beş altı tane yazdığı söylenen, toplamda altıyüzü aşan şarkısında bu özgünlük oldukça belirgindir."

3) Wolfgang Amadeus Mozart

wolfgang amadeus mozart

Wolfgang Amadeus Mozart, Klasik Batı Müziği'nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekarlarından biridir. Yapıtları, senfonileri, konçertoları, oda orkestralarını, piyanoyu, operayı ve korolu müzikleri etkilemiştir. 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır. Mozart, Avrupalı bestekârların en popülerlerindendir ve birçok eseri standart konser repertuarlarında kullanılır. Günümüzde müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul görmüştür. Babası Leopold Mozart, ablası ise Nannerl Mozart'tır.

Mozart'ın müziği, Haydn'ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart'ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydı ve hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart'ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadlar ve diğer hafif eğlenceli türlerde.

2) Johann Sebastian Bach

johann sebastian bach

Johann Sebastian Bach, dünyaca ünlü Alman barok müzik bestecisi ve orgcudur. Bach köklü Alman stillerini özellikle İtalya ve Fransa gibi dış ülkelerden aldığı ritimlerin, formların ve yapıların adaptasyonu ve kontrpuan, armoni, müzikal motiflerin organizasyonundaki ustalığıyla geliştirmiştir. Bach’ın besteleri Brandenburg Konçertoları, Goldberg Varyasyonları, Si minor Missa, 2 Çile, ve 200 tanesi günümüze kadar ulaşmış 300’den fazla kantatayı kapsamaktadır. Bach’ın müziğine teknik hakimiyeti, artistik güzelliği, entelektüel derinliği sayesinde büyük saygı duyulmuştur. Bach 19. yy.’da müziğinin tekrar çalınmaya başlaması ve ilginin tekrar canlanmasına kadar kendi döneminde büyük bir besteci olarak bilinmemiş ancak kendisine bir orgcu olarak büyük saygı duyulmuştur. Bugün en büyük bestecilerden biri olarak kabul edilir.

1) Ludwig van Beethoven

ludwig van beethoven

Ludwig van Beethoven ( Doğum: 17 Aralık 1770, Ölüm: 26 Mart 1827 ) Klasik dönemden romantik döneme geçiş sürecine büyük katkı sağlamış ve gelmiş geçmiş en ünlü ve en etkileyici bestecilerden biri olarak kabul edilen Alman piyanist ve besteci. 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, 32 piyano sonatı, 16 yaylı dörtlüsü ve hayatı boyunca yazdığı tek opera olan Fidelio en çok bilinen eserlerindendir.

Almanya'nın Bonn şehrinde doğan ve çok küçük yaşlardan itibaren müziğe karşı olan yeteneği babası ve ilk müzik öğretmeni olan Johann van Beethoven tarafından fark edilen Beethoven daha sonra besteci ve orkestra şefi Christian Gottlob Neefe ile çalışmalarına devam etmiş, 21 yaşında Viyana'ya yerleşmiş ve orada Joseph Haydn ile çalışmış aynı zamanda virtüöz piyanist olarak şöhret kazanmış, ölene dek Viyana'da yaşamını sürdürmüştür. Yirmili yaşlarının sonlarına geldiğinde işitme sorunları yaşamaya başlamış ve hayatının son zamanlarında neredeyse tamamen sağır olmuştur. 1811 yılında 41 yaşında orkestra şefliğini ve halka açık konserler vermeyi bırakmış fakat beste yapmaya devam etmiştir. En çok takdir edilen eserlerini hayatının son 15 yılında bestelemiştir.

Reklam