Vikingler veya Norslar, İskandinavyalı korsan ve tüccar kavim. Yılın büyük kısmını denizlerde geçirmiş olan savaşçı bir halktır. 8 - 11. yüzyıllar arasında kuzeybatı Avrupa'da birçok yeri fethetmişlerdir. İnandıkları Pagan dininden dolayı öldüklerinde Tanrı Odin’in sarayı Valhalla’ya gideceklerine ve burada tanrılar tarafından ödüllendirileceklerine inanırlardı. Savaşmaktan ve ölümden hiç korkmayan 10 viking savaşçısını listeledik.
10) Eric Bloodaxe
Eric Haraldsson, takma adı Eric Bloodaxe, 10. yüzyılda bir Norveç hükümdarıydı. Eric’in babası “Güzel Saçlı” lakaplı Norveç Kralı Harald’dır. Harald’ın taht için savaşacak 9 oğlu vardı, Eric 8 erkek kardeşini öldürerek taht kavgasını bitirdi. Kardeşlerini acımasızca katletmesi ona Bloodaxe (Kanlıbalta) unvanını kazandırdı.
Eric, 934 yılında Norveç’ten kovuldu, ancak 948’de York kralı oldu ve 954’te kovulana dek orada hüküm sürdü. Stainmore’da öldürüldü.
9) Freydis Eiriksdottir
Freydis'in hayatı hakkında bilinen her şey efsanelere dayanıyor, ancak gerçekte var olduğunu ve Kızıl Erik'in kızı olduğunu biliyoruz. Freydis hakkındaki efsane, babasının destanından gelir ve onu diğer erkeklerden daha cesur olan sert bir kadın olarak resmeder.
Grönland halkını toplayıp yeşillik ve düz ovalardan oluşan Vinland’a yerleşmiştir. En az babası kadar acımasız ve barbar olan Freydis, canını sıkan birileri olduğunda öldürmekten çekinmez.
8) Sweyn Forkbeard
980'lerin ortalarında Sweyn Forkbeard, babası Harald Bluetooth'a karşı isyan etti ve tahtı ele geçirdi. Harald sürgüne gönderildi ve kısa süre sonra 986 veya 987 Kasım'ında öldü. 1000'de dikkatini Norveç'e çevirdi, kralını öldürdü ve ülkeyi müttefikleriyle böldü. 1013'te, güçlerini kişisel olarak İngiltere'yi işgal etmek için kullandı. 1013 Noel Gününde Sweyn, İngiltere Kralı ilan edildi. Sweyn 28 yıllık ömrüne hem İngiltere kralı hem Danimarka kralı hem de Norveç kralı unvanlarını sığdırarak adını Viking tarihinin efsane isimleri arasına kazımıştır.
7) Harald (Hardrada) Sigurdsson
Harald Sigurdsson, sonradan verilen lakabı Hardrada, 1047 ile 1066 yılları arası Norveç Kralı.
Harald Sigurdsson, 1030'da üvey kardeşi Norveç Kralı'nı desteklemek için on beş yaşındayken savaşa girdi. Harald'ın tarafı kaybetti, o da Kiev'e kaçtı. 1034-1042'de Konstantinopolis'te Vareg Muhafızlarına katılıp, komutanlığa kadar yükselmiştir. Kral Magnus, 1047 yılında ölünce Norveç Kralı olmuştur. Norveç kralıyken tutunduğu sert yönetimi hem de sürekli savaşı nedeniyle “Hardrada” olarak tanındı. İngilizce konuşanlar arasında genellikle 1066 yılında başarısız İngiltere işgali ile hatırlanır. Harald'ın 25 Eylül 1066 tarihli Stamford Bridge Muharebesi ölümü, istalanın sonunu getirmiş ve bu olay sıklıkla Viking Çağının sonu olarak kaydedilmiştir.
6) Bjorn Ironside
Bjorn Ironside yarı efsanevi İsveç kralı ve ünlü Viking savaşçısı Ragnar Lodbrok'un oğlu. 9. yüzyılda yaşamıştır, Munsö Hanedanının kurucusudur.
Güçlü bir Viking komutanı ve denizci olan Björn, Fransa'nın içlerine doğru yapılan viking saldırıları geleneğini devam ettirdi. 860 yılında büyük bir donanmayla Akdeniz'e çıktığı bilinmektedir. İspanya kıyılarını yağmalayıp Cebelitarık'tan içeri girerek Fransa'nın güney sahillerine saldırmıştır. Kışı burada geçiren donanma İtalya'ya doğru yola devam etmiş, Pisa kentine saldırarak burayı ele geçirmiştir. İç kısımlara doğru ilerleyen Björn, Roma sandığı Luna kenti duvarlarına ulaşmış ancak surları aşamamıştır. Kenti ele geçirmek için çeşitli entrikalar çeviren Björn sonunda amacına ulaşır. Daha sonra Sicilya ve Kuzey Afrika kıyılarını da yağmalar. Dönüş yolunda ise Cebelitarık'a gittiğinde yolunun müslüman donanması tarafından kesildiğini görür. Şiddetli çarpışma sonucu 40 gemisini kaybeden Björn özellikle Rum Ateşine çözüm bulamaz. Donanmasının kalan kısmı İskandinavya'ya döner, Björn de hayatının geri kalan kısmını zengin bir kral olarak devam ettirir.
5) Gunnar Hamundarson
Gunnar Hamundarson, Njáls Saga'da öne çıkan bir İzlandalı kahramandı. Herhangi bir sporda rakipsiz olduğu söylenirdi. Hatta bir keresinde kendisine atılan bir mızrağı yakaladığı ve mızrağı ona geri atarak onu fırlatan adamı öldürdüğü söyleniyordu.
4) Kızıl Erik
Kızıl Erik veya Erik Thorvaldsson, Norveç'li kâşif. Kuzey Amerika'ya ilk kez ayak basan Avrupalı Leif Ericson'un babasıdır.
Babasının işlediği bir cinayet yüzünden, onunla birlikte İzlanda'nın kuzey-batı kıyısına kaçmak zorunda kaldı. İzlandalı balıkçıların bilinmeyen adalardan söz ettiklerini duyunca, bunları bulmak için denize açıldı. 985'te Grönland'ın batı kıyısına çıktı. 988'de göçmen bulmak amacıyla İzlanda'ya döndü. Göçmen dolu 25 gemiyle yola çıktı, bunlardan ancak 14'ü Grönland'a varabildi. Göçmenler Batı Grönland fiyordlarına yerleştiler. Erik ise Brattahil'e yerleşti ve halk arasında büyük bir saygınlık kazandı.
Grönland'a çıkmadan direkt denizi geçip Brattahil'e gitmemesinin sebebi, Solucanlar Denizi adı verilen denizin yolunun üstünde olmasıydı. Denizdeki solucanların gemi parçalarını yemelerinden dolayı gemilerin su üstünde kalamayıp battığı söylenir.
3) Egil Skallagrimsson
Egil'i hayatının çeşitli dönemlerinde -genellikle de savaşlarında- geçmiştir, hatta Egil hayâli olarak şairlik yeteneğini kullanarak kendi hayat hikâyesini de anlatmıştır. Egil 80'li yaşlarında ölmeden önce, iddiaya göre gümüş hazinesini gömmesine yardım eden köleyi öldürdükten sonra huzur içinde ölmüştür.
2) Ragnar Lodbrok
Ragnar Lodbrok veya Lothbrok, efsanevi Viking savaşçı ve kral.
Kendiyle ilgili bir saga olan Ragnar çok tanınan bir Viking kahramanıdır. Başarılı bir komutan olan Ragnar Fransa ve İngiltere içlerine başarılı askeri seferler düzenlemiştir. Danimarka tahtına çıkmak için mücadele ederek başarılı olmuş hem Danimarka hem de İsveç kralı olmuştur. Odin'den geldiğini öne sürmüş, ünlü kadın savaşçılar Lagertha ve Aslaug ile evlenmiştir. Sagalarda oğulları başarılı savaşçılar İvar ve Björn'ün şöhreti gerisinde kalacağı korkusunun olduğu yazılır. Özellikle Fransa'da nehirleri kullanarak çok geniş çaplı bir bölgeyi yağmalamayı başarmıştır. Çok hareketli olduğundan güçlü Frank süvarisinin istediği meydan muharebelerinden kaçınmış, beklenmedik cesur seferlere girişmiştir. 9. yüzyılda çok sayıda muharebeden galip çıktıktan sonra İngiltere'de kralına esir düşmüş ve aşağılayıcı bir şekilde yılanların olduğu bir çukura atılarak öldürülmüştür. Hayatına dair anlatılan çok sayıda efsane birbirinden çok farklı ayrıntılara sahiptir.
1) Ivar Ragnarsson (Kemiksiz Ivar)
Ivar Ragnarsson yarı efsanevi Dublin kralı ve ünlü Viking savaşçısı Ragnar Lodbrok'un oğlu. 9. yüzyılda yaşamış ünlü bir savaşçı ve yöneticidir. Ivar Ragnarson, Kemiksiz Ivar olarak da bilinmektedir. Doğuştan itibaren ayaklarının sağlıklı olmaması nedeniyle yürüyememesi onun bu lakabı almasına neden oldu. 9. yüzyılda İngiltere’nin Danimarkalılar tarafından işgal edilmesinde önemli rol oynayan liderlerden biridir. Ivar, Paris’e saldıran Danimarka’nın efsanevi kralı Ragnar’ın üç oğlundan biridir. Babası Rangnar’ın İngilizler tarafından zehirli yılan dolu bir kuyuya atılarak öldürmesi üzerine kardeşleriyle birlikte İngilizlerin üzerine saldırıldı. İngiltere’yi bu sefer sıradan bir Viking talanıyla bırakmadı, orada bir yerleşim alanı kuruldu.
Korku dolu Anglosaksonlar tarafından “Büyük Kafirler Ordusu” olarak adlandırılan Vikingler, 865 yılında İngiltere’nin doğu sahilindeki Kuzey Denizi’ni geçtiler. York şehrini yağmaladılar. Aralarında Ivar’ın babası Rangnar’ı öldüren kişinin de bulunduğu yerel liderler öldürdü. Ivar babasının katilini bizzat kendi elleriyle öldürmüştür. Söylendiğine göre sırtını yarıp kaburgalarını teker teker dışarı çıkartmıştır. Ivar 870’li yıllarda hayatını kaybetti. Kral Büyük Alfred başarılı bir şekilde Viking istilasını durdurdu. Ancak İngiltere’nin kimi bölgelerindeki Danimarka hakimiyeti sonraki 200 yıl boyunca devam etti.
Yorum Yap