-->

En İyi 10 Dil

Reklam
en iyi 10 dil

Sıfırdan bir dilin icat edilmesi, zamanınızı harcamak için garip bir yol gibi görünebilir, ancak bunu yapmak için iyi sebepler var. İnsanlar bilimsel, kültürel ve sanatsal amaçlar için diller yaratır: beynin nasıl çalıştığı ile ilgili teorileri test etmek, insanların iletişim kurmasına yardımcı olmak, mevcut dilleri 'geliştirmek' ya da yazdıkları bir kitap için yeni bir dile ihtiyaç duymaları. İşte icat edilen dillerin en güzel örneklerinden bazıları:

10) Notalar

notalar

Müziğin alfabesi olarak bilinen nota batıda ilk olarak 9. Yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu yüzyıldan önce enstrüman çalımı müzik kulağına göre çıkarılmakta ve çalınmaktaydı. Notasız dönem müzik tarihi bakımından karanlık bir sayfa olmasa da müziğin gelişmesi ve yayılması pek mümkün olmuyordu. Çoğu beste bu sebepten dolayı tarihe karışmış ve unutulmuş ancak kulak aşinalığı ile günümüze kadar ulaşan bazı eserlerde mümkündür.

Nota bir nevi müziğin sistemleşmiş halidir. Bu sistemin matematiği ilk olarak Pisagor’un ortaya koyduğu söylenmektedir. Çoğu kaynakta Pisagor ilk olarak bir demirci dükkanında demir dövülürken çıkan farklı seslere dikkat çekmesiyle müziğin sistemleşmeye başladığını belirtilir. Pisagor daha sonra bu sesleri incelediği ve kayıtlar tuttuğu söylenmektedir.

Kesin olarak bilenen bilgiye göre müziğin notalaşması Arezzo’lu Guido ile başlamıştır. Kendisi ses değerlerinin yüksekliğini kesin olarak belirterek nota sisteminde büyük gelişme kaydetmiştir. Arezzo’lu Guido notaların isimlerini aziz lohannes battista adlı ilahinin baş harflerinden yola çıkarak koymuştur. İlahi ve notası yukarıda verilmiştir.

9) İşaret Dili

işaret dili

İşitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurmak amacıyla geliştirdikleri parmak, el ve yüz hareketlerinden oluşan görsel dile işaret dili denir. İşaret dili, yalnızca işitme engellilerin kendi aralarında değil işitme ve konuşma yeteneğine sahip insanlarla da iletişim kurmada yararlandıkları bir araçtır.

600 yıllık bir geçmişe sahip Türk İşaret Dili ne yazık ki bugün okullarda öğretilmiyor. 1500’lü yıllarda işaret dili konusunda dünyanın en az 200 yıl önünde olmamıza rağmen günümüzde dünyanın en az 60 yıl gerisindeyiz. İşitme engellilere yönelik hizmetleri bizden gören Avrupalılar özellikle Fransız İhtilali’nden sonra işitme engellilerin eğitimine ağırlık vermiş ve bu eğitimin yaygınlaşmasına katkı sağlamışlardır.

8) Quenya

quenya

Quenya, J. R. R. Tolkien tarafından tasarlanan ve Elfler tarafından legendarium'unda (yaratılan fantastik evrenin ismi) kullanılan kurgusal dillerden biridir. Tolkien, dili 1910 civarında geliştirmeye başladı ve Quenya nihai durumuna ulaşana kadar gramer'i birkaç kez yeniden yapılandırdı. Kelime hazinesi yaratma sürecinde nispeten sabit kaldı.

7) Toki Pona

toki pona

Toki Pona, 2001 yılının ortalarında Toronto'da yaşayan Sonja Elen Kisa tarafından yaratılmış bir yapay dildir. Latin alfabesini kullanır. Toki Pona en az zorluk seviyesi ile en çok anlamı verecek şekilde tasarlanmıştır. Alfabesinde 14 ses birimi vardır. Sözcük hazinesi ise 120 kök sözcükten ibarettir. Uluslararası bir yardımcı dil olması için tasarlanmamıştır, bunun yerine Taoist felsefeyi savunur.

6) Lingua Ignota

lingua ignota

Müzikle ve mistik olaylarla ilgilenen Azize Hildegard, Kilise çevresinde Lingua Ignota (Bilinmeyen Dil) olarak adlandırılan yapay bir dil icat etmişti. Neden icat etmişti, ne amaçla kullanıyordu; kimse bilmez. 23 harften oluşan bir alfabesi ve Latinceye yakın bir gramer yapısı olan bu dili Hildegard’tan başka kimsenin kullanıp kullanmadığı da bir muamma.

Kimilerine göre Lingua Ignota sadece deneysel bir çalışmaydı, kimilerine göre ise; Azize Hildegard bu dili kendi sorumluluğu altındaki rahibelere öğretmişti ve bu şekilde rahibelerin özel bir grup olarak kendi aralarındaki ilişkileri sağlamlaştırıyordu.

5) Láadan

laadan

Bu sıradışı dilin yaratıcısı dilbilimci ve bilimkurgu yazarı Suzette Haden Elgin’dir. Elgin, İngilizcede ve aynı dil ailesindeki diğer dillerde kadınlar için sıkıntı teşkil eden iki sorun bulur ve bu dili yaratırken bu iki sorunu çözmeye odaklanır. Birincisi, kadınlar için son derece önemli olan kelimelerin bu dillerde olmadığını ve bunlar hakkında konuşmanın zor olduğunu ifade eder. İkincisi ise bu dillerin, özellikle İngilizcenin, duyguları ifade etme şekillerinden yoksun olduğunu, bunların tamamen ifade edilmesinin beden diliyle mümkün olduğunu ve bu ifade edilemeyen duyguların yazılı dilde de mevcut olmadığını düşünür.

Elgin birçok yazarın bilimkurgu romanlarında kurmaca dil kullandığını ve bu kitapların arkasında kitapla alakalı bu kurmaca dildeki bazı kelimelerin ya da kalıpların verildiğini fakat çok az yazarın tamamen yeni bir dil yaratma uğraşına girdiğini söyler. Elgin bu nadir yazarlardan biridir çünkü uydurma birkaç kelime yazmaktansa baştan başa yeni bir dil yaratır. Kitabında distopik bir gelecek işler ve bu distopik gelecekte kadınların herhangi bir hakkı kalmamıştır. Kadınların kendi fikirlerini, duygularını ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilecekleri bir dil yaratmakla uğraşan ve hepsi dilbilimci olan bir grup kadın etrafında geçen Native Tongue isimli üçleme romanındaki olay örgüsünün ana ögesi olan Láadan’ı 1982 yılında yaratır.

4) Newspeak

newspeak

Newspeak, George Orwell’ın ‘1984’ adlı klasikleşmiş romanında, bir partinin ve onun liderinin (Ağabey) oligarşik yönetimine geçmiş hayali Okyanusya Devleti’nin resmi dilidir.

Newspeak dili, sadece Okyanusya’nın resmi ideoloji bağlılarının zihinsel alışkanlıklarını ve dünya görüşlerini rahatlıkla ifade edebilmeleri için değil, diğer bütün düşünme şekillerini imkansız kılmak için de icat edilmiştir.

Örneğin, Newspeak dilinin en ilginç sözcüklerinden biri ‘crimethink’tir(suçdüşün). Suçdüşün kelimesi, düşünce suçunu değil de, ‘suç işleme düşüncesini taşıma’ algısı uyandırır halkın gözünde. Böylece, sadece suç düşünenlere müdahale edildiği, memlekette ‘düşünce suçu’ olmadığı, düşünmenin özgür olduğu psikolojisi verilir. 1984 romanının ana karakteri Winston Smith günlüğüne, ‘Düşünce suçu, ölüme yol açmaz. Düşünce suçu ölümün kendisidir zaten’ diye yazar bir defasında.

3) Enokyan

enokyan

Enokyan dili öğrenilmesi oldukça zor olan, tarihi ve kullanım alanları açısından dikkat çeken bir yapıya sahiptir. Genel olarak rüyaya girmek için kullanıldığı öne sürülen dillerden bir tanesi haline gelmesiyle birlikte, batı medeniyetlerinde yazının kullanım amaçları da değişiyor. Toplamda 52 harften oluşan alfabenin rüyaya girmek ve metafizik olayları gerçekleştirmek için kullanılması dikkat çekiyor.

Yazı için harflerin bir arada kullanılması, soldan sağa doğru dizilmesi gereklidir. Bu sayede yazınızla birlikte isimleri gerekli olan yerlere yerleştirerek, istediğiniz kişilerin rüyalarına girmeniz mümkün olacaktır. Alfabenin genel özelliği, kullanıma uygun olmasını sağlayan en önemli farkı ve son derece önemli olmasını sağlayan etkileri de büyü için sık sık kullanıldığını gösteriyor.

2) Klingon Dili

klingon dili

Klingon dili (ya da Klingonca) (Klingon dilinde tlhIngan Hol), kurgusal Uzay Yolu evreninde Klingonlular tarafından konuşulan yapay dil. Marc Okrand tarafından özellikle "uzaylı dili" olarak tasarlanmış olup birçok sıradışı dilbilimsel özelliğe sahiptir. Mesela Türkçedeki "özne nesne fiil" veya Latin dillerinin "özne fiil nesne" yapısıyla tamamen ters olarak "nesne fiil özne" yapısına sahiptir. Ekranda ilk kez "Star Trek: The Motion Picture" filminde aktör James Doohan'ın canlandırdığı "Scotty" karakteri tarafından konuşulmuştur; daha önceki bölümlerde tüm Klingonlular İngilizce konuşmaktaydı. Klingon dili filmden sonra Okrand tarafından geliştirilmeye devam edilerek tam bir dil hâline getirilmiştir.

Çok ilginç bir kelime yapısı vardır. Mesela "The Klingon Language Institute"'a göre "nuqneH" diye yazılan kelime "merhaba" ya da "ne istiyorsun?" demektir.

Dünya'da az sayıda insan Klingon dilinde konuşabilmektedir. Bunlar arasında Uzay Yolu hayranları ve dille ilgilenenler ağırlıktadır. Klingon dilindeki kelimeler, genellikle Uzay Yolu evreniyle bağıntılı olduğu için bu dilin günlük konuşmalarda kullanılması pek kolay değildir.

1) Esperanto

esperanto

Esperanto (orijinal adıyla Lingvo Internacia), Leh göz doktoru Ludwik Lejzer Zamenhof tarafından 1887 yılında yaratılan yapay dil. Zamenhof'un 1905 yılında yayımladığı Fundamento de Esperanto (Esperantonun Temelleri) kitabında dilin yapısı ve kuralları izah edilir.

Kendini Dr. Esperanto olarak tanıtan Zamenhof, farklı dilleri konuşan kişiler arasındaki iletişim zorluklarının, öğrenilmesi kolay bir ortak dil ile aşılabileceğini düşünerek Esperantoyu oluşturmuştur. Günümüzde en çok tanınan ve en çok konuşanı bulunan yapay dil olmakla birlikte uluslararası iletişim dili olma amacına ulaşamamıştır.

Esperanto kelimesinin kökeni Fransızcadaki -umut etmek anlamına gelen- "espérer" kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, Esperantoya esperi olarak geçmiştir. Ek ve köklerine ayrılışı esper¹-ant²-o³ şeklindedir.

Reklam